WWW.ASLANFORUM.NET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Özel dosya: Premier Lig analizi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Andrei Arshavin
Unutulmaz
Unutulmaz
Andrei Arshavin


Mesaj Sayısı : 123
Yaş : 27
Nerden : Kocaeli
Favori Futbolcunuz ? : Özel dosya: Premier Lig analizi Profile_kewell_k
Kayıt tarihi : 19/08/08

Özel dosya: Premier Lig analizi Empty
MesajKonu: Özel dosya: Premier Lig analizi   Özel dosya: Premier Lig analizi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 20, 2008 11:06 am

Endüstriyelleşen futbolun en büyük kalesi olan Premier Lig'de, dört büyük süper gücün arasına girmek çok zor gözüküyor. Manchester United, Arsenal ve Chelsea dışındaki takımlardan ligi kazanabilen son ekip, 1995'in Alan Shearer'lı Blackburn Rovers'ı idi. Bu üçlüye Liverpool'u da kattığımızda, son beş sezonda dörtlü olarak aralarına sızabilen tek takım, 2004/2005'i 4. sırada tamamlayan Everton oldu. Dolayısıyla, patronlar bir bir kulüpleri satın almaya devam etse, hatta bunların bazıları gayet heyecan verici takımlar kursa da, İngiltere'de mutlu sona ulaşan takımın dört büyüğün dışından olması imkansız gibi.

Son şampiyonun durumu

Geçen sezon hem Premier Lig'i hem de Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Manchester United, bu yıl da lig şampiyonluğunun en güçlü adayı. Kadrosundan Adam Eckersley, Gerard Pique, Tom Heaton, Chris Eagles ve Danny Simpson gibi pek de önemli olmayan isimleri yollayan Kırmızı Şeytanlar, henüz kimseye imza attıramadı.

Transfer piyasasında, yazın başından beri öncelikli olarak Cristiano Ronaldo'yu Madrid'e kaptırmama mücadelesi veren Sir Alex Ferguson, bu savaştan -en azından bir yıllığına- galip çıkmayı başardı. Bu dönemde Manchester'ın ciddi olarak ilgilendiği tek isim, Tottenham'ın Bulgar pivot-forveti Dimitar Bervatov oldu. Şampiyonda oynamak istediğini açıkça ifade eden oyuncunun, sezon başlamadan önce Old Trafford saflarına katılması bekleniyor.

Şanssız bir fikstür çeken Manchester, ilk üç ayda Portsmouth, Liverpool, Everton ve Arsenal deplasmanlarında birbirinden zorlu maçlar yapacak. İşin daha da kötüsü, sakatlık geçiren Cristiano Ronaldo'nun bu periyodu büyük ihtimalle kaçıracak olması. "Bir takım tek oyuncudan oluşmaz" lafını duymaya bir hayli alışığız; fakat bahsettiğimiz kişi, takımı gerçekten oynatan adam.

Manchester'ı bekleyen bir diğer problem ise başarıya doymuşluğun getirebileceği rehavet duygusu. Takımda bu konuda genç oyunculara yardımcı olabilecek Giggs gibi müthiş bir profesyonel var. Fakat bu takım geçtiğimiz sezon ülkesinin ve kıtasının en büyük kupalarını kazandı. Sırada ne olabilir ki?

Abramovich'in ekibi

Geçen sezon, herkes Alex Ferguson'ın ekibinin yaptığı dubleyi konuştu. Fakat aslında Chelsea de, şartlar biraz daha farklı gelişmediği için, çok ciddi bir üçlemenin kapısından döndü.

Steve Sidwell, Ben Sahar, Claude Makelele ve Khalid Boulahrouz gibi -çok da mühim olmayan- oyuncularını elden çıkaran Chelsea, geçen sezonki bu başarılı kadronun iskeletini bozmadı. Ligi ve Şampiyonlar Ligi'ni son anda Manchester United'a, Lig Kupası'nı ise finalde Tottenham'a kaybeden Maviler, muhtemelen buna bir çare olsun diye, kazanmayı iyi bilen Luiz Felipe Scolari'yi takımın başına getirdiler.

Yaz boyunca birçok oyuncuyla ilgilenen Chelsea, yazın başlarında aldığı Jose Bosingwa ve Barcelona'da artık istenmeyen Deco dışında kimseye imza attıramadı. Abramovich'in ilk yıllarından kalma para savurganlığını bırakmış gözüken Maviler, özellikle dinamik sağ bek Bosingwa ile sağ beklerinde yıllardır gideremedikleri zayıflığı bitirmek istiyorlar.

Lampard'ın eski hocası Mourinho'nun yanına gidememesi ve Deco'nun gelişi, Londra ekibinde Ballack, Lampard, Deco, Essien, Mikel, Cole ve Malouda'dan oluşan çok güçlü bir orta saha yarattı.

Drogba'nın gideceğine dair tüm söylentilere rağmen kulüple sözleşme yenilemesi, Chelsea'nin hücum hattında da sıkıntı çekmeyeceğini gösteriyor. Son olarak Madrid'den Robinho'yu alabilmek için büyük uğraş veren Chelsea, şampiyonluk yarışında Kırmızı Şeytanlar'ın en zorlu rakibi olacağa benziyor.

Wenger'in öğrencileri

Önceki iki sezonu 67 ve 68 puan toplayarak bitiren Arsenal, geçen sezon 83 puana çıkarak önemli bir aşama kaydetmişti. Wenger'in yeni, genç ekibi, ilk yarıda ligi domine etmiş, bir ara arkasındaki grupla farkı 6 puana kadar çıkarmıştı. Daha sonradan yaşanan sakatlıklar ve tecrübesizlik, Arsenal'i rakiplerinin gerisinde üçüncülüğe itmişti.

İlerde Adebayor gibi çok önemli bir hücum silahına, orta sahada ise Fabregas gibi üst düzey bir oyuncuya sahip olan Arsenal'in en büyük sıkıntısı savunma hattında. Geçtiğimiz yıl Manchester 22, Chelsea(Terry, Carvalho ve Cech'in bitmeyen sakatlık problemlerine rağmen) 26, Liverpool(Agger sezonun çoğunu kaçırmasına rağmen) 28 gol yerken Emirates'in kırmızı beyazlıları kalelerinde 31 gol görüyordu. Buna rağmen, yazın savunmalarına önemli bir takviye yapamadılar.

Gilberto Silva, Jens Lehmann, Alexandr Hleb ve Mathieu Flamini gibi önemli oyuncularını kaybeden Arsenal, Cardiff City'den Aaron Ramsey, Marsilya'dan Samir Nasri ve Werder Bremen'den Amaury Bischoff'u kadrosuna katabildi. Bu tabloda, kaybettikleri kazandıklarından daha değerli gibi duruyor.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Wenger'in hiç duyulmamış genç bir nesli yetiştirip, şampiyonluk kazanan bir takım haline getirmesine alışığız. Arsenal, mevcut gücüyle şampiyonluğu son viraja kadar kovalayacaktır.

Benitez'in en güçlü kadrosu

Kadrosundan Godwin Antwi, Scott Carson, Peter Crouch, Harry Kewell, Anthony Le Tallec ve Sebastian Leto gibi çok forma bulamayan oyuncuları gönderen Liverpool'un, bu yazki en önemli kaybı Roma'ya giden John Arne Riise oldu. Fakat bu oyuncuların yerine Emmanuel Mendy, Diego Cavalieri, Andrea Dossena, Philipp Degen ve Robbie Keane ile kadrosunu takviye eden Kırmızılar'ın kadrosu için menajer Benitez, "Şu ana kadarki en iyi Liverpool kadrom" demişti.

Anfield ekibinin süperstarı Fernando Torres, geçen sezonki başarılı performansının üzerine müthiş bir Euro 2008 macerasını ekleyerek Avrupa Şampiyonu oldu. Bu sezon onun yanına aldıkları Robbie Keane, Liverpool'un hücum gücünü çok arttıracaktır. Babel'in hızlı gelişimi ve Gerrard'ın varlığı da bu gücü etkileyen diğer faktörler.

Avrupa'da oldukça başarılı olmasına rağmen lig maratonunda bir türlü yüzü gülmeyen Liverpool, 28 yıllık şampiyonluk özlemini bu yıl dindirmek istiyor. Benitez'in öğrencilerinin bunu başarıp başaramayacağını zaman gösterecek.

İlk sekiz adayları

Dört büyüğün arasına diğer takımlardan birinin sızmasına pek ihtimal verilmiyor. Fakat onların arkasından gelen sıralar için de bu yıl bir hayli iddialı ekipler var.

Muntari'yi Inter'e kaptırmasına rağmen, Peter Crouch, Ben Sahar, Glen Little ve Younes Kaboul gibi önemli isimleri transfer eden Harry Redknapp'in Portsmouth'u oldukça iddialı bir takım haline geldi. Bir süredir çıkıştalar, yeni bir stat inşa ediyorlar; yakın bir gelecekte Şampiyonlar Ligi adayı olmaları şaşırtıcı olmaz.

Juande Ramos yönetiminde çok hareketli bir transfer dönemi geçiren Tottenham Hotspur, Pascal Chimbonda, Paul Robinson, Steed Malbranque, Younes Kaboul ve Robbie Keane gibi önemli oyuncularını kaybetmesine rağmen, Heurelho Gomes, Luka Modric, Giovani Dos Santos ve David Bentley ile güçlendirdi. Berbatov'u Manchester'a kaybetme ihtimali bulunan kuzey Londra ekibi, buna karşın Ruslar'ın Euro 2008 yıldızları Andrei Arshavin ve Roman Pavlyuchenko ile ilgileniyorlar.

Milan'dan çok daha fazla para teklif etmesine rağmen Ronaldinho'yu alamayan Manchester City, CSKA Moskova'nın yıldızı Jo ile Chelsea'den Tal Ben Haim'i kadrosuna kattı. Geçen sezon Blackburn'de çok kısıtlı bir bütçeyle harika işler çıkaran Mark Hughes, City'nin yeni patronu olarak karşımıza çıkacak. Petrov, Jo ve Elano'dan oluşan hücum gücüne, transferi gündemde olan Roque Santa Cruz da katılırsa, City üst sıralarda çok iyi bir yer edinebilir.

Bütün kaynaklarını yeni stadyum yapımına harcayan Everton, bu sezon henüz transfer yapamadı. Andrew Johnson, Lee Carsley ve Stefan Wessels, takımdan gönderilen oyuncular oldular. Kadrosunda hali hazırda Yakubu, Arteta, Cahill, Yobo, Lescott gibi kaliteli oyuncular bulunduran Liverpool ekibi, bir ya da iki nokta transferle yukarılardaki yerini korumayı başarabilir.

Steve Sidwell, Brad Friedel, Luke Young ve Carlos Cuellar gibi isimlerle kadrosunu güçlendiren Aston Villa, Martin O'Neill yönetiminde yukarılara tırmanmanın hesaplarını yapıyor. Gareth Barry'yi Liverpool'a vermemek için bu kadar direnmeleri de bunun bir göstergesi. Fakat uzun süredir ihtiyaçları olan sağ beke bir türlü transfer yapmadılar. Ayrıca Mellberg'i sattılar, Bouma da sakatlanınca savunma hattı tamamen sıkıntıya girdi.

Geçen sezon güçlü bir kadroya sahip olmasına rağmen istediği başarıyı yakalayamayan West Ham, bu sezona da üst sıraları hedefleyerek giriyor. Kadrosunu Euro 2008'in yıldızlarından Behrami ile takviye eden Londra kulübü, Bobby Zamora'yı Fulham'a gönderdi. Dean Ashton ve Craig Bellamy'den oluşan güçlü forvetinin yanında orta sahadaki sıkıntılarını hallettiği takdirde, bordo mavililerin ligi iyi bir dereceyle bitirmesi olası.

Orta sıralar

Wigan Athletic, Newcastle United, Middlesbrough, Fulham ve Blackburn Rovers, bu yıl düşme korkusundan uzak kalacak takımlar gibi duruyorlar.

Olembe ve Aghahowa'yı Kayseri'ye gönderen Wigan, kadrosunu Kapo ile güçlendirdi. Newcastle çok fazla transfer aktivitesinde bulunmayarak kadrosunun iskeletini bozmadı. Alves, Tuncay, Aliadiere ve Downing'den oluşan hücum gücüne karşın, Middlesbrough aşama yapabilecek durumda değil. Birçok oyuncu transfer ederek kadrosunu şişkinleştiren Fulham, defansını güçlendirmek zorunda. Hücuma Bobby Zamora ve Andrew Johnson'ı, kaleye Schwarzer'ı alarak iyi bir iş çıkardılar. Geçen sezon sürpriz bir çıkış yakalayan Blackburn, bu yıl hocası Mark Hughes ile orta sahasının yıldızı David Bentley'yi kaybetti. Roque Santa Cruz da Manchester City'ye geçmenin eşiğinde. Geçen seneki kadar iyi gitmeleri mümkün değil.

Düşme hattı

Roy Keane'in hocalığında Sunderland, eski Tottenhamlılar Chimbonda, Tainio, Reid ve Malbranque ile Bolton'dan Diouf'u alarak kümede kalma mücadelesinde güçlendi. Hücum hattında Luke Moore, Ishmael Miller ve Roman Bednar gibi yetenekli isimler bulunduran West Bromwich, lige yeni yükselen takımların en güçlüsü olarak göze çarpıyor. Kadrosuna toplamda 20 milyon Avro'ya yakın para ödeyerek Elmander ve Muamba'yı katan Bolton, hala küme düşmeye aday takımlardan biri. Ligin diğer yeni ekipleri Stoke City ve Hull City ise, geçen sezonun Derby County'si kadar kötü olmayabilirler ama, düşmesine kesin gözüyle bakılan takımlar.

Ada'da merak uyandıranlar

Geçen sezonun fırtınası Manchester, Scolari'yi başa getiren Chelsea, 28 yıldır şampiyonluğa hasret Liverpool ve Wenger'in genç Arsenal'i arasındaki zirve yarışı nasıl sonuçlanacak?

FM severlerin yakından tanıdığı isimleri alan Tottenham, lige damgasını vurabilecek bir futbol oynayabilecek mi?

Torres&Keane ikilisi ligde fırtına gibi esebilecek mi?

Çok geniş bir orta sahaya sahip olan Chelsea'de kimler sahada, kimler kulübede olacak?

Lige iyi bir kadroyla ve iddialı transferlerle giren Aston Villa, Avrupa kupalarına katılabilecek bir pozisyon yakalayabilecek mi?

Sunderland, West Bromwich Albion, Stoke City, Hull City ve Bolton Wanderers arasında geçmesi beklenen küme düşmeme mücadelesinden kimler galip çıkacak?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Özel dosya: Premier Lig analizi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WWW.ASLANFORUM.NET :: Galatasaray SK - Spor :: Avrupadan Futbol-
Buraya geçin: